Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy: “Çedes Projesi Öğrencilerin Hayatını Bozacak Sonuçlar Getirebilir”
ZEHRA MİLLER / SİBEL KAHRAMAN
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, din adamlarının okullarda ‘manevi danışman’ olarak istihdam edilmesini amaçlayan ‘Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ (ÇEDES) projesinin Türkiye’yi karartacak sonuçlara yol açabileceğini söyledi. çocukların hayatları. Toy, “ÇEDES projesi tehlikelidir. Veli, öğretmen ve eğitim sendikaları olarak hep birlikte bu protokolü reddedelim. Öğrencilerimizin bedenen ve ruhen emniyetini sağlamayacak hiçbir temasa izin vermeyelim.”
Eğitim Bakanlığıve Diyanet İşleri Gençlik ve SporMilli Eğitim Bakanlığı’nın ortasında imzalanan ÇEDES protokolü kapsamında okullara imam, müezzin, vaiz, din hizmeti uzmanı ve Kur’an kursu eğitmeni gönderilerek ‘değerler eğitimine’ yönelik protestolar sürüyor.
ÇEDES projesi ANKA Haberler Ajansı değerlendiren Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, hâlihazırda okullarda profesyonel manevi danışmanlık ve rehberlik hizmeti veren eğitimcilerin, öğrencilerin sınav sorunları, akademik başarı eksikliği, ergenlik dönemi sorunları, aile sorunları, tespit ve yine özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilere yön vererek, üniversite tercih danışmanlığı gibi birçok alanda hizmet verdiğini söyledi. oyuncak dedi ki:
“UZMAN OLMAYANLARIN DANIŞMANLIĞI ÖĞRENCİLERİN HAYATINA MAL OLABİLİR”
ÇEDES projesi ile İzmir ve Eskişehir’de pilot uygulama olarak başlayan ve ülke genelinde uygulanacağı belirtilen uygulama kapsamında şu anda 842 din görevlisi, imam, vaiz, Kur’an kursu eğitmeni, ruhani görevliler görev yapıyor. alanlarında uzman olmayan, psikoloji bilgisi olmayan ve bu konuda eğitim almayan okullardaki danışmanlar adı altında atanmışlardır, görev yapacaklardır. Bu tamamen psikoloji bilimine aykırıdır. , akla aykırı, meslek etiğine aykırı.Eğer öğrenci ve öğretmen dışında bir kişi, özellikle danışmanlık hizmeti verilecekse, rehberlik yapılacaksa bu konuda uzman olmayan bir kişi öğrenci, rehber ile iletişime geçmelidir. Rastgele bir araştırma yapmak çocuğun tüm hayatına mal olabilecek, ileriki gelişim dönemini olumsuz etkileyecek ve gerçekten tüm hayatını karartacak sonuçlara yol açabilir.”
“DEPREM SIRASINDA MANEVİ DANIŞMANLAR HASAR YARATTI”
Deprem anında bölgedeki manevi danışmanların çalışmalarında olumsuz sonuçların ortaya çıktığını belirten Toy, durumu şu örnekle anlattı:
“Sahadaki manevi müşavirlerimiz bu örneklerden onlarcasıyla karşılaştı ama bir keresinde arkadaşlarımız müdahale etmek zorunda kaldı. Sahabeye manevi müşavir olarak gönderilen, bu alanda uzman olmayan, yani manevi danışman olmayan kişiler söyledi. 5 yaşında oğlunu kaybeden depremzede kadına, ‘Ağlama, sen ağlarsan ahirette oğlun.’ O da ağlar’ diyerek manevi danışmanlık vermeye çalıştılar. Psikososyal müdahale gruplarımız önce bu manevi danışmanlarla müdahale etmek zorunda kaldı.Bunlar kabul edilemez.Tekrar ediyorum bilime aykırıdır.Bu müdahaleler gelişim aşamalarını, gelişim psikolojisini ve eğitim psikolojisini bilen kişiler tarafından yapılmalı.O yüzden diyoruz ki ÇEDES projesinin tehlikeli olduğunu.”
“ÇOCUKLARINIZI SADECE ÖĞRETMENLERE KAYDEDİN”
Tüm bu örnekler nedeniyle hem toplum olarak hem de veli, öğretmen ve eğitim sendikaları olarak öğrencileri bedenen ve ruhen güvende tutmayacak temaslara izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Toy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Eğitim-İş olarak velilerimize bu konuda yol göstereceğiz, dilekçelerimizi hazırlayacağız. Öğrencilerimizin manevi danışmanlarla görüşmesine asla izin vermesinler, ortada bırakmasınlar. Çocuklarını emanet etsinler. öğretmenlere.Yine okullardaki bu projeyi öğretmenlerimiz reddetmelidir.Onlara sadece okuldaki rehber öğretmenlerimiz ve ruhani danışmanlarımızın rehberlik etmesi gerektiği kesindir.Okul yöneticilerimizi etkileyecek bu kadar değerli bir bahiste bilim dışı hiçbir adım atmalarına izin vermeyelim. Çocuklarımızın geleceği.Doğal olarak bu işin pedagojik boyutu.Tehlikeli, çocuklara zarar verecek ve hayati sonuçlara yol açacaktır.Ama işin bir de siyasi boyutu var.Hukuksuz olduğu gibi alışkın olmadığı için. anayasa, madde, yönetmelik ve laiklik unsurudur.Dolayısıyla okullardaki bu manevi danışmanlar yerine öğretmenlerimiz, manevi danışmanlarımız ve rehber öğretmenlerimiz ruh sağlığı alanında bilimsel bir şekilde rehberlik hizmetleri vermeye devam edeceklerdir.”
Yasa gereği velilerin izin vermediği etkinliklere öğrencilerin zorla dahil edilemeyeceğini hatırlatan Toy, “Buradan tekrar davet edelim. Velileri bu konuda uyaralım. İzin ve onay gerekiyor. Yapamayacaklar.” anne baba izin vermedikçe bu işi yapmayın.” Uygulamanın daha önce Bursa’da ‘değerler eğitimi’ adı altında yürütüldüğünü belirten Toy, öğrencilerle mezhep ve cemaatler arası temasın tehlikelerine dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Okullara değer katmak için eğitimci olmayanlar hatta şekerciler, kunduracılar, esnaflar, eğitmenler; eğitimci olmayan kimliği belirsiz kişiler okullara davet edilerek maliyeti anlatıldı. Re Eğitim-İş olarak mesleklerini biz oluşturduk. ve profilleri tek tek.O zamanlar büyüttük ve engelleyebildik.Bugün ÇEDES konusunun yeniden gündeme gelmesini ve o uygulamanın kaldırılmasını sağladık.Okula eğitimci olmayanlar davet edildi. bedelini anlatmaktır.Bunun sonuçlarını hep yaşıyoruz.Zaman zaman öğrencilerimizin intiharları, tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara tarikat Memleketinde yine bir firarisi var ve 12 yaşındaki öğrencimizin cinayeti sonucu kontrolsüz bir Kur’an kursunun yanında bir ahırda intihar mı yoksa biz mi bilmiyoruz hep birlikte takip ediyoruz ama onlarca yüzlerce örnek var.Tekrar söyleyelim mezhepler ve cemaatler tehlikelidir.Biz çocuklarımızı koruyacağız. Akılla bilimle yetiştireceğiz, sanatla sporla buluşturacağız. Devletin denetiminde, devlet okullarında, eğitim fakültelerinden mezun, bu işin pedagojik eğitimini almış kişileri yetiştireceğiz, onlara yol göstereceğiz.”
“TEK GEREKLİLİK DANIŞMAN VE REHBER ÖĞRETMEN ATANMASI”
Daha önce de Fetullah Gülen cemaati ile benzer protokollerin yapıldığını ve sonuçlarının birlikte görüldüğünü, şimdilerde bu anlaşmaların başka mezhep ve cemaatlerle yürütüldüğünü belirten Toy, “Yeni Meclis bileşeni de bunun için çok tehlikeli. Hem Refah, hem HÜDA PAR hem de AKP. MHP’nin kadın, doğa, eğitim hakkında söylediklerinin kabul edilemez olduğunu söyleyerek eğitim sistemindeki tehlikelere dikkat çekti. kelimeler şu şekilde:
“Projeye destek vermiyorlar. Böyle bir ihtiyaç yok. Bizim ihtiyacımız olan manevi danışmanlar ve rehber öğretmenlerin atanması, okul sayısının artması. Zaten rehberlik servislerinin verdiği hizmetler paha biçilemez. ruh sağlığı alanında hizmet veriyorlar ama sayıları yeterli değil.Bu alanda ihtiyaç varsa projeye destek vermiyorlar.Danışman ve rehber öğretmen atamalarının bir an önce artırılması, atanmamış öğretmenlerimizin bir milyona yakını atamalarını bekliyorlar, hala ek atama bekliyorlar.Biz bu alanda atama talep ediyoruz.Laiklik unsuru olağandışı.Evet bu siyasi bir sorun.AKP’nin 23.Din yetiştirme projesinin bir modülüdür. ve intikamcı nesil ve toplumu yıllarca dönüştürmek.Bugün ÇEDES geçen yıl başka bir projeydi ama asıl amacını görüyoruz: Çağdaş eğitime saldırı, karma eğitime saldırı, laik bilimsel eğitime saldırı. Toplumu dönüştürüyorlar, itaatkar, sorgusuz sualsiz, Sorgulamayan ve eleştirel düşünmeyen nesiller yetiştirmek istiyorlar ama bu dine aykırılık değil bu işin pedagojik formasyonudur ister din görevlisi olsun ister başka bir görevdir. okullarda, ister avukat, ister doktor, yani işinin uzmanı olmayan, mesleği ne olursa olsun, eğitimini almamış insanlara karşıyız.”